D vitamini, aslında bir hormon gibi işlev gören vitaminlerden biridir. Vücutta D vitamini, güneş ışığına maruz kaldığında cilt tarafından sentezlenir veya bazı besinlerden alınır. Ancak, aktif bir form olan 1,25-dihidroksikolekalsiferol (kalsitriol) olarak adlandırılan D vitamini formu, böbreklerde ve bazı diğer dokularda üretilir.
Diğer bir deyişle D vitamini, vücutta çeşitli işlevleri yerine getiren bir hormon gibi davranır. En önemli işlevi, kalsiyum ve fosforun düzenlenmesidir. D vitamini, bağırsaklarda kalsiyum ve fosfor emilimini artırarak kemik sağlığını destekler. Ayrıca, D vitamini kemiklerde kalsiyum birikimini artırır, böylece kemik mineralizasyonu ve sağlamlığı sağlanır.
Bununla beraber D vitamini ayrıca bağışıklık sistemi fonksiyonları, hücre büyümesi ve bölünmesi, kas fonksiyonu, sinir sistemi sağlığı ve gen ekspresyonu gibi bir dizi biyolojik süreci de etkiler. Ve D vitamini, vücutta aktif bir form olan kalsitriol aracılığıyla hücrelere bağlanarak hedef dokularda etkisini gösterir. Bu nedenle, D vitamini hem vitamin hem de hormon olarak kabul edilir.
D vitamini eksikliği, kemik sağlığı sorunlarına, kas güçsüzlüğüne, bağışıklık sistemi bozukluklarına ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. Güneş ışığına maruz kalmak, D vitamini içeren besinleri tüketmek veya takviyeler almak, sağlıklı D vitamini seviyelerini sürdürmek için önemlidir.
Ancak, D vitamini alımı veya eksikliği konusunda kişisel sağlık durumunuzla ilgili olarak doktorunuza danışmanız önemlidir. Doktorunuz, D vitamini seviyelerinizi test edebilir ve size uygun dozu veya takviyeleri önererek size en iyi tavsiyeyi verebilir.
D Vitamini İçeren Besinler
Çok az gıdada doğal olarak bulunan ve yağda çözünen bir vitamindir. Besinler ile ihtiyacın karşılanamadığı durumlarda hapları, takviyeleri ya da ilaçları kullanılabilir.
Güneşten gelen ultraviyole ışınları bu vitaminin sentezlenmesi için uygun bir ortam oluşturur. Bağırsaklardan kalsiyum emilimine yardımcı olan bu vitamin kemik sağlığı için normal kemik yoğunluğu için çok önemlidir. Dolayısıyla vitamin d kemik büyümesi için oldukça etkili bir besin öğesidir.
Vücudunuzun kalsiyumu absorbe etmesine yardımcı olur. Kalsiyum kemiklerin ana yapı taşlarından biridir. Eksikliği osteoporoz veya raşitizm gibi kemik hastalıklarına neden olabilir. Ayrıca sinir, kas ve bağışıklık sistemlerinde de önemli bir rolü vardır.
1) D Vitamini Faydaları
Üç şekilde D vitamini alabilirsiniz: Vücudunuz güneş ışığına maruz kaldıktan sonra, sağlıklı beslenme listesi ile ve takviyelerle birlikte alabilirsiniz. Güneş ışınları ile vücudunuz doğal olarak bu vitamini oluşturur. Ancak, çok fazla güneşe maruz kalma cilt yaşlanması ve cilt kanserine yol açabilir. Bu nedenle güneşe aşırı maruz kalarak ihtiyacı karşılamaya çalışmak tavsiye edilen bir durum değildir.
Pek çok kişi gibi siz de, diğer kaynaklardan bu vitamini almaya çalışın. Vitamin D açısından zengin besinler, yumurta sarısı, tuzlu balık ve karaciğer olarak sıralanabilir. Süt ve tahıl içeren gıdalarda da bulunur. Ayrıca eksikliği konusunda başvurulan bir diğer yöntem de takviye kullanımıdır. Ancak öncelikle bu vitamine ihtiyacınız olup olmadığını bir sağlık kuruluşunda test ettirmeniz gerekir.
Vitamin D, kemik yapımı ile yüksek tansiyonu, osteoporozu ve kanseri önleme açısından hayati bir öneme sahiptir (1). Diyabet riskini de azaltır. Yapılan bir araştırmada tip 2 diyabet olan kişilerde bu vitaminin daha az düzeyde olduğu görülmüştür (2). Peki adeta hormon gibi çalışan bu vitaminin diğer faydaları nelerdir?
- Yapılan araştırmalarda D vitamininin kanseri önlemeye yardımcı olduğu sonuçları çok dikkat çekicidir.
- Çocuklarda raşitizmi ve yetişken bireylerde osteomalaziyi yani kemik yumuşamasını önler.
- Cinsiyet hormonlarını etkileyen bir hormondur.
- Güneş ışığı almayanlarda kemikler ilgili hastalıklara yakalanma riski yüksektir. Bu nedenle kemiklerle ilgili hastalıkları önler.
- Uygun beslenme düzenleri ile kilo vermeye ve kilo almaya yardımcı olabileceği gibi özellikle erkeklerde testosteron hormonu üzerindeki etkileri nedeniyle vücut geliştirmek isteyenlere önemli bir avantaj sağlar.
- Kasların gelişmesini ve büyümesini tetikler.
- Kemikleri güçlendirir. Yetersiz alınması durumunda kemikler ince ve kırılgan bir yapıda olabilir.
- Kalsiyum emilimini sağlar. İkisi birden osteoporoz oluşumunu önler.
- Bağışıklık sistemini güçlendirir. Hastalıklara yakalanma olasılığını azaltır.
- Hücre büyümesini düzenlediği için kas yapmak isteyenler ve vücut geliştirme yapanlar için oldukça önemli bir vitamindir.
- Gebe kadınlar için de çok faydalıdır. Ancak doktor kontrolünde kullanılması gerekir. Araştırmalara göre hamilelik sırasında yüksek dozda alınması iltihaplanmayı azaltabilir. Örneğin bir araştırmada bilim insanları gebelik sırasında daha yüksek dozda D vitamini takviyesinin inflamasyonu azaltabileceği sonucuna ulaşmışlardır.
2) D Vitamini Ne İşe Yarar?
D vitamini, vücutta çeşitli işlevleri yerine getiren önemli bir vitamindir. İşte D vitamini faydalarından bazıları:
a) Kalsiyum ve fosfor emilimini artırır: D vitamini, bağırsaklardaki kalsiyum ve fosfor emilimini artırarak kemik sağlığını destekler. Bu şekilde kemiklerin güçlenmesine ve mineralizasyonuna yardımcı olur.
b) Kemik sağlığını korur: D vitamini, kemiklerde kalsiyum birikimini artırarak kemik mineralizasyonunu sağlar. Bu, osteoporoz gibi kemik erimesi hastalıklarının önlenmesine yardımcı olur.
c) Kas fonksiyonunu destekler: D vitamini, kasların güçlenmesi ve fonksiyonunun korunması için önemlidir. Yeterli D vitamini seviyeleri, kas zayıflığı, kas ağrısı ve düşme riskini azaltabilir.
d) Bağışıklık sistemi fonksiyonunu destekler: D vitamini, bağışıklık sistemi hücrelerinin aktivitesini düzenler ve bağışıklık fonksiyonunu destekler. Yeterli D vitamini seviyeleri, enfeksiyonlara, otoimmün hastalıklara ve inflamasyona karşı koruyucu olabilir.
e) Sinir sistemi sağlığını etkiler: D vitamini, sinir sistemi gelişimi ve fonksiyonunda önemli bir rol oynar. D vitamini eksikliği, sinir sistemi hastalıkları ve nörolojik rahatsızlıkların riskini artırabilir.
f) Kanser riskini azaltabilir: Bazı araştırmalar, yeterli D vitamini seviyelerinin bazı kanser türlerinin riskini azaltabileceğini göstermektedir. Özellikle kolorektal kanser, meme kanseri ve prostat kanseri gibi kanserlerle ilişkili riskin azaldığı gözlemlenmiştir.
g) Ruh halini iyileştirir: D vitamini, serotonin ve diğer nörotransmitterlerin düzenlenmesinde rol oynar. Yeterli D vitamini seviyeleri, depresyon, anksiyete ve ruh hali bozukluklarına karşı koruyucu olabilir.
Bunlar, D vitamini faydalarının bazı örnekleridir. D vitamini eksikliği, kemik sağlığı sorunları, kas zayıflığı, bağışıklık sistemi bozuklukları ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. Güneş ışığına maruz kalmak, D vitamini içeren besinleri tüketmek veya takviyeler almak, sağlıklı D vitamini seviyelerini sürdürmek için önemlidir. Ancak, D vitamini alımı veya eksikliği konusunda kişisel sağlık durumunuzla ilgili olarak doktorunuza danışmanız önemlidir. Doktorunuz, size en uygun D vitamini dozunu veya takviyeleri önererek size en iyi tavsiyeyi verebilir.
3) D Vitamini Nelerde Var?
D vitamini, güneş ışığına maruz kalma ve bazı besinler yoluyla alınabilir. İşte D vitamini içeren bazı kaynaklar:
a) Güneş ışığı: Cilt, güneş ışığına maruz kaldığında D vitamini sentezleyebilir. UVB ışınlarına maruz kalma süresi, güneşin açısı, cilt rengi, mevsim ve coğrafi konum gibi faktörlere bağlı olarak değişir. Güneş ışığına maruz kalma süresi ve güneş koruyucu kullanımı konusunda dikkatli olunmalıdır.
b) Balık yağı: Yağlı balıklar, D vitamini açısından zengin kaynaklardır. Somon, sardalya, ringa balığı, uskumru ve ton balığı gibi balıklar, yüksek miktarda D vitamini içerebilir.
c) Süt ve süt ürünleri: Bazı süt ürünleri, D vitamini ile takviye edilebilir. Süt, yoğurt, peynir gibi ürünlerin etiketlerini kontrol ederek D vitamini takviyesi yapıldığından emin olabilirsiniz.
d) Yumurta sarısı: D vitamini, yumurta sarısında doğal olarak bulunur. Yumurta sarısının tüketimi, D vitamini alımına katkıda bulunabilir.
e) Mantar: Bazı mantar türleri, güneş ışığına maruz kaldığında D vitamini sentezleyebilir. Özellikle UV ışığına maruz kalmış mantarlar, D vitamini içeriği daha yüksek olabilir. Ancak çoğu mantar türü D vitamini açısından düşük seviyelerde bulunur.
f) Karaciğer: Bazı hayvanların karaciğeri, D vitamini içerebilir. Ancak karaciğerin yüksek miktarda A vitamini de içerdiğini unutmayın, bu nedenle dikkatli tüketilmelidir.
g) D vitamini takviyeleri: D vitamini eksikliği durumunda, doktorunuzun önerisiyle D vitamini takviyeleri alabilirsiniz. Tabletler, kapsüller, damlalar veya şuruplar şeklinde bulunabilir. Takviye almadan önce doktorunuza danışmanız önemlidir.
D vitamini alımı ve güneşe maruz kalma miktarı, kişinin yaşına, cilt rengine, coğrafi konumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Sağlıklı D vitamini seviyelerini sürdürmek için dengeli bir beslenme, güneşe maruz kalma ve doktorunuzun önerdiği takviyeleri almak önemlidir.
4) D Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur?
D vitamini içeriği yüksek olan bazı besinleri miktar olarak sıralayabilirim. İşte D vitamini içeriği yüksek besinlerin yaklaşık olarak miktarları:
a) Morina karaciğeri yağı: Yaklaşık olarak 1 yemek kaşığı morina karaciğeri yağı, yaklaşık 1.360 IU (uluslararası ünite) D vitamini içerir.
b) Yağlı balıklar: Yaklaşık olarak 100 gram yağlı balık (örneğin somon, sardalya, uskumru, ringa balığı), ortalama olarak 250-500 IU D vitamini içerebilir. Bu miktar balık türüne ve tazelik durumuna bağlı olarak değişebilir.
c) Sardalya konserve: Yaklaşık olarak 100 gram konserve sardalya, yaklaşık 200-300 IU D vitamini içerebilir.
d) Somon: Yaklaşık olarak 100 gram somon, ortalama olarak 250-500 IU D vitamini içerebilir. Bu miktar somonun türüne, yetişme koşullarına ve beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak değişebilir.
e) İnek sütü: Yaklaşık olarak 1 bardak (240 ml) D vitamini ile takviye edilmiş inek sütü, genellikle 100-130 IU D vitamini içerebilir.
f) Yumurta sarısı: Yaklaşık olarak 1 büyük yumurta sarısı, yaklaşık 40-50 IU D vitamini içerebilir.
g) Mantar: Güneşe maruz kalan bazı mantar türleri, yaklaşık olarak 100 gram başına 100-400 IU D vitamini içerebilir. Bu miktar mantar türüne ve yetiştirme koşullarına bağlı olarak değişebilir.
h) Süt ve süt ürünleri: D vitamini ile takviye edilen süt ve süt ürünleri, genellikle 100 IU veya daha fazla D vitamini içerebilir. Takviye edilmemiş süt ve süt ürünlerinde doğal olarak daha düşük miktarda D vitamini bulunur.
Bu miktarlar yaklaşık değerler olup, besinlerin D vitamini içeriği değişkenlik gösterebilir. Ayrıca, besinlerin işlenme süreci, yetiştirme koşulları ve diğer faktörler de D vitamini miktarını etkileyebilir.
5) D vitamini Eksikliği Belirtileri
D vitamini eksikliği, vücutta yeterli miktarda D vitamini olmaması durumunu ifade eder. D vitamini eksikliği, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilen bir durumdur. İşte D vitamini eksikliğinin bazı belirtileri ve etkileri:
a) Kemik sorunları: D vitamini, kalsiyum ve fosforun düzenlenmesine yardımcı olarak kemik sağlığını etkiler. D vitamini eksikliği, kemiklerin zayıflamasına ve osteoporoz riskinin artmasına neden olabilir. Bu durum, kemik ağrısı, kırıklar, eğrilikler ve diğer kemik sorunlarına yol açabilir.
b) Kas zayıflığı: D vitamini eksikliği, kas zayıflığına ve kas fonksiyonlarının etkilenmesine neden olabilir. Kas güçsüzlüğü, yorgunluk, halsizlik ve güçsüzlük gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
c) Bağışıklık sistemi sorunları: D vitamini, bağışıklık sistemi fonksiyonlarını düzenlemeye yardımcı olur. D vitamini eksikliği, bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasını etkileyebilir ve enfeksiyonlara, alerjilere ve otoimmün hastalıklara karşı duyarlılığı artırabilir.
d) Depresyon ve ruh hali sorunları: D vitamini eksikliği, depresyon, anksiyete ve diğer ruh hali sorunlarına yol açabilir. Araştırmalar, D vitamini düzeylerinin düşük olmasının ruh hali bozukluklarıyla ilişkili olduğunu göstermiştir.
e) Yorgunluk ve enerji eksikliği: D vitamini eksikliği, yorgunluk, halsizlik ve enerji düşüklüğü gibi belirtilere neden olabilir. Bu durum, günlük aktivitelerde zorlanmaya ve yaşam kalitesinin düşmesine yol açabilir.
Unutmayın ki D vitamini eksikliği, güneşe yeterli maruz kalma, yeterli miktarda D vitamini içeren besinleri tüketme ve gerektiğinde takviye kullanma ile önlenebilir veya tedavi edilebilir. D vitamini eksikliğinden şüpheleniyorsanız, bir sağlık uzmanına danışmanız ve D vitamini seviyelerinizi kontrol ettirmeniz önemlidir. Uzmanınız size uygun tedavi ve takviye önerilerinde bulunabilir.
6) D Vitamini Eksikliğinde Görülen Hastalıklar
D vitamini eksikliği, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilen bir durumdur. İşte D vitamini eksikliğiyle ilişkilendirilen bazı hastalıklar ve sağlık sorunları:
- Osteomalazi: D vitamini eksikliği, kemiklerin mineralizasyon sürecini etkileyerek osteomalazi denilen bir duruma yol açabilir. Osteomalazi, kemiklerin yumuşamasına ve zayıflamasına neden olur. Bu durum, kemik ağrısı, kemik kırıkları, kas güçsüzlüğü ve yürüme zorluğu gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
- Osteoporoz: D vitamini eksikliği, kalsiyum emilimini azaltabilir ve kemik yoğunluğunun azalmasına katkıda bulunabilir. Bu durum, kemiklerin kırılganlaşması ve osteoporoz gelişmesiyle sonuçlanabilir.
- Kas güçsüzlüğü: D vitamini eksikliği, kas güçsüzlüğü, yorgunluk ve genel olarak enerji düşüklüğüne neden olabilir. Bu durum, günlük aktivitelerin zorlaşmasına ve yaşam kalitesinin düşmesine yol açabilir.
- Bağışıklık sistemi sorunları: D vitamini, bağışıklık sistemi fonksiyonlarını düzenlemeye yardımcı olur. D vitamini eksikliği, bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasını etkileyebilir ve enfeksiyonlara, alerjilere ve otoimmün hastalıklara karşı duyarlılığı artırabilir.
- Depresyon ve ruh hali sorunları: D vitamini eksikliği, depresyon, anksiyete ve diğer ruh hali bozukluklarıyla ilişkilendirilmiştir. D vitamini düzeylerinin düşük olması, ruh hali üzerinde olumsuz etkiler yapabilir.
- Kalp hastalıkları: Bazı araştırmalar, D vitamini eksikliğinin kalp hastalıklarının gelişimiyle ilişkili olabileceğini göstermektedir. D vitamini eksikliği, kan basıncının yükselmesi, damar sertleşmesi ve kalp hastalığı riskinin artmasıyla ilişkilendirilebilir.
D vitamini eksikliği durumunda, doktorunuzun önerilerine göre uygun tedavi ve takviye yöntemleri uygulanmalıdır. D vitamini seviyelerinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve eksiklik durumunda tedaviye başlanması önemlidir.
7) D Vitamini Eksikliği Kaç Günde Düzelir?
Ne yazık ki D vitamini eksikliğinin düzelme süresi, kişinin eksikliğin şiddeti, yaş, genel sağlık durumu, tedavi yöntemleri ve alınan takviyeler gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle D vitamini eksikliğinin düzelme süreci haftalar veya aylar sürebilir.
En önemlisi D vitamini eksikliğinin hafif düzeyde olduğu durumlarda, takviye kullanımı ve güneşe maruz kalma yoluyla düzeltme süreci daha hızlı olabilir. Günlük olarak D vitamini takviyesi alınması durumunda, eksiklik belirtilerinin hafiflemesi ve düzelme süreci birkaç hafta içinde görülebilir.
Ancak, D vitamini eksikliği daha ciddi seviyelerde ise ve kemik sağlığına ilişkin sorunlar varsa, düzeltme süreci daha uzun olabilir. Doktorunuz tarafından reçete edilen yüksek dozda D vitamini takviyeleri kullanmanız gerekebilir ve düzelme süreci birkaç ay sürebilir.
D vitamini eksikliğinin düzelme süresi kişiden kişiye değişebilir, bu nedenle doktorunuz size uygun tedavi planını belirleyecektir. Düzenli olarak takviyelerinizi kullanmanız, güneşe maruz kalmanız ve sağlıklı bir beslenme düzeni takip etmeniz önemlidir. Doktorunuzun önerilerini takip etmek ve düzenli takip kontrollerine gitmek, D vitamini eksikliğinin düzelme sürecini hızlandırmaya yardımcı olabilir.
8) D Vitamini Eksikliği Neden Olur?
D vitamini eksikliği, çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. İşte D vitamini eksikliğine yol açabilen bazı yaygın nedenler:
a) Yetersiz güneş maruz kalma: D vitamini, vücut tarafından güneş ışığıyla sentezlenir. Cildin ultraviyole B (UVB) ışınlarına maruz kalmasıyla D vitamini üretimi gerçekleşir. Ancak, güneş koruyucu kullanımı, kapalı giyim veya kısıtlı dışarı çıkma gibi faktörler güneş maruziyetini azaltabilir ve D vitamini sentezini etkileyebilir.
b) Beslenme yetersizlikleri: D vitamini, bazı yiyeceklerde doğal olarak bulunur, ancak beslenme yoluyla alımı sınırlıdır. Özellikle D vitamini açısından zengin olan yağlı balıklar, yumurta sarısı ve süt ürünleri gibi gıdaları yeterince tüketmemek D vitamini eksikliğine yol açabilir.
c) İç ve kuzey bölgelerde yaşama: İç ve kuzey bölgelerde yaşayan kişiler, güneş ışığına maruz kalma süreleri kısa olduğu için D vitamini sentezini sağlayamayabilirler. Özellikle kış aylarında güneş ışığına maruz kalma süresi daha da azalabilir.
d) Yaşlanma: Yaş ilerledikçe deride D vitamini üretimi azalır ve D vitamini eksikliği riski artar. Yaşlı insanlar genellikle D vitamini eksikliği sorunuyla karşılaşabilirler.
e) Malabsorpsiyon bozuklukları: Bazı sindirim sistemi bozuklukları, yağların ve besin maddelerinin emilimini etkileyebilir ve D vitamini emilimini azaltabilir. Örneğin, çölyak hastalığı, Crohn hastalığı ve safra kesesi hastalıkları gibi durumlar D vitamini eksikliğine yol açabilir.
f) Aşırı kilo veya obezite: D vitamini yağda çözünen bir vitamin olduğu için, vücuttaki yağ depolarına tutunabilir. Bu durumda, aşırı kilolu veya obez olan kişilerde D vitamini eksikliği daha yaygın olabilir.
g) Renkli cilt: Koyu tenli kişiler, cildin melanin pigmenti tarafından bloke edilen UVB ışınlarını daha iyi emer. Bu nedenle, koyu tenli kişilerin D vitamini sentezleme yetenekleri daha az olabilir ve D vitamini eksikliği riski artabilir.
D vitamini eksikliği durumunda, doktorunuz size uygun tedavi yöntemlerini ve takviyeleri önerecektir. Ayrıca, güneşe maruz kalma süresini artırmak ve D vitamini içeren besinleri tüketmek de eksikliği önlemek veya tedavi etmek için önemlidir.
9) Günlük D Vitamini İhtiyacı
Günlük D vitamini ihtiyacı, yaşa ve bazı faktörlere bağlı olarak değişebilir. İşte genel olarak kabul edilen D vitamini günlük alım önerileri:
1) Bebekler (0-12 ay): Bebeklerin günlük D vitamini ihtiyacı genellikle 400 IU (uluslararası ünite) olarak önerilmektedir. Bu miktar genellikle D vitamini takviyesi şeklinde verilir.
2) Çocuklar (1-18 yaş): Çocukların günlük D vitamini ihtiyacı 600-1000 IU arasında değişebilir. Bu miktar, çocukların büyüme ve kemik sağlığı için önemlidir.
3) Yetişkinler (19-70 yaş): Yetişkinlerin günlük D vitamini ihtiyacı genellikle 600-800 IU olarak önerilmektedir.
4) Yaşlılar (70 yaş ve üstü): Yaşlı yetişkinlerin günlük D vitamini ihtiyacı 800-1000 IU arasında olabilir. Yaşlanma süreci, D vitamini sentezini etkileyebileceğinden, yaşlı yetişkinlerin daha yüksek düzeyde D vitamini alımına ihtiyaçları olabilir.
Önemli not: Bu rakamlar genel olarak kabul edilen önerilerdir. Ancak, bireysel faktörler ve sağlık durumu göz önünde bulundurularak doktorunuz veya bir sağlık uzmanı tarafından size özel öneriler yapılması daha doğru olacaktır. Bazı durumlarda, özellikle D vitamini eksikliği olan kişilerde veya belirli sağlık sorunlarına sahip kişilerde, daha yüksek dozlarda D vitamini takviyesi gerekebilir.
Dünya Sağlık Örgütü’nin önerdiği günlük D vitamini ihtiyacı ve miktarlar ise aşağıdaki gibidir:
- Bebekler 0-12 ay : 400 IU / gün
- Yaş 1-70 yaş: 600 IU / gün
- 70 yaşından büyük olanlar için: 800 IU / gün
- Hamile veya emziren kadınlar : 600 IU / gün
Doğal D Vitamini Yapımı
Bir önceki bölümde d vitamini hangi besinlerde bulunur sorusunun cevabını öğrendiniz ancak orada bu besin yoktu. Mantarlar karanlıkta yetiştikleri için ilk alındıklarında bu vitamini içermezler.
Kültür mantarları güneş ışığında doğal olarak bu vitamini sentezleyen nadir bitkisel-hayvansal gıdalardan biridir.
Mantarları ince ince dilimleyin ve 15-20 dakika kadar güneşte bekletin. Sonra ister suda isterseniz elektrikli fırında pişirin ve afiyetle yiyin.
Güneş ışınları mantarlardaki bu vitamin D sentezini de artıracaktır. Özellikle mantarlarda bulunan ergosterol adlı madde ultraviyole ışınları na maruz kalınca D2 vitaminine dönüşür.
Vücut Geliştirmedeki Önemi
Kas yapmak istiyorsanız vitamin D vazgeçilmezdir. Yapılan araştırmalarda bu vitaminin eksikliğinin kas zayıflığı, atrofi ve kas lifi atrofisi ile doğrudan ilişkili olduğu bulunmuştur.
Kas yapmak için hiç egzersiz yapmasanız bile 3 ay takviye kullanın kaslarınızda gözle görülür bir seviyede gelişim gözlemleyebilirsiniz.
Erkeklik hormonu salgılanmasında % 80- 85 oranında etkilidir. D vitamini kullanmak testosteron hormonu salgılanmasını artıracağı için kasların gelişmesini sağlar.
Testosteron hormonunun kasları geliştirdiği birçok kaynakta yazılıdır. Ayrıca bir başka faydası da kemikleri güçlendirmektir. Bu faydası ile de daha iyi bir vücut oluşturmanıza yardım eder.
Kimler Kullanmalıdır?
Bazı insanların daha fazla ihtiyacı olabilir. Bu kişiler yaşlılar, emzirilen bebekler, koyu tenli kişiler, karaciğer hastalıkları, kistik fibrozis hastalarıdır. Ayrıca Crohn hastaları, Obez veya gastrit ya da bypass ameliyatı gibi operasyon geçiren insanlar da daha fazla D vitaminine ihtiyaç duyarlar.
Böyle şeyleri anlamıyorum. Sağlıklı yaşamak için sigara bırakılır mesela, ama sağlıklı ölüm diye bir şey yok… İllaki bir yerden bir şey gelecek insanın başına. Ne kadar dikkat edebilir insan alacağı vitamine???
Yaşama biçimi haline getirdikten sonra dikkat etmenize gerek kalmaz. Güneş giren eve doktor girmez atasözü çok haklı. Güneş Özellikle D vitamini sentezini hızlandırır ve d vitamini de bağışıklığı kuvvetlendirir ve hasta olmazsınız.
Tüm vitaminler vücudun dengesi için çok önemli ama genelde dengesiz besleniyoz, o kadar iş güç arasında insan yemesine içmesine dikkat etmiyor, aslında en önemli olan bunlara dikkat etmek ama işte. D vitamini içeren besinler çok iyi oldu benim için biraz daha dikkat edeceğim
Tereyağ ve margarinlerde d vitamini yuksek oranda bulunuyor ancak bunları yemek sağlıklı midir?
Aslında vücut için önemli vitaminler salgılanıyor. Fakat yetersiz kalıyor ve dışarıdan takviye alınması gerekiyor. Güzel bilgi olmuş teşekkürler 🙂
Çok acayip ya neler neler var işin derinine girince neler çıkıyor bilgiler için çok teşekkürler.
Paylaşım için teşekkürler.. yukarda arkadaşların dediği gibi işin derinine inince neler çıkıyor fakat bizler dengesiz abur cubur beslenmeyi seven insanlarız.
Tereyağının margarinin hatta güneşin bile vitamin olsa bile fazlası zarar
Kısaca vücut neyi istiyorsa onu mutlaka yerine getirmek gerek. Tıpkı çocuk istediğini alamayınca ya ağlar ya küser çilesini yine sevdiği çeker .vücutta aynı, çilesini çeken yine kendimiz olacağız